Bak şimdi canım kardeşim…
Vampir deyince aklına ne geliyor?
Kan, diş, siyah pelerin falan değil mi?
Ama işte bu oyunda durum farklı.
Vampire Night sana öyle korku salmıyor.
Bilakis…
Parayla mest ediyor.
Oyunu açtım, fon karanlık.
Ay tam tepede,
bir mezarlık…
Dedim “ulan bu gece kazık mı yicez, yoksa kasa mı dolacak?”
Cevap hızlı geldi:
İlk spin’de bonus!
O an anladım ki bu gece vampirin değil, benim gecem!
Kan Değil, Kazanç Akıyor!
Vampire Night’ın öyle aşırı karmaşık mekaniği yok.
Ama etkisi büyük.
Simge olarak vampir dayı, sarışın hatun, yarasa, tılsım falan dizilmiş.
Ve o tılsım yok mu?
3 tane gelince bonus turu geliyor.
O an ekran bir kızarıyor, müzik yükseliyor…
Senin kalp atışı da “bum bum!” yapmaya başlıyor.
Bonus içinde wild’lar, çarpanlar fışkırıyor.
Bir dönüşte 4-5 tane wild dizildi mi,
kasan “helal lan bu gece senin gecenmiş” diyor resmen.
Her turda “acaba bu sefer o vampir kız gelecek mi” diye izliyorsun.
Geldiğinde?
Bam! Ekran yanıyor.
Bakiye coşuyor.
Ve sen şöyle koltuğa yaslanıp gülümsüyorsun.
Slotter’la Bu Gece Daha Parlak
Bu kadar geceye özel bir oyun,
tabii ki sıradan yerde oynanmaz.
Doğru adres belli: Slotter
Mobilde oynuyorsan gece modu gibi,
ekran göz almıyor ama kazanç alıyor.
Bilgisayarda misin?
O grafikleri, sesleri doya doya yaşıyorsun.
Slotter’da oynarken
ekranın karanlığı seni germiyor,
aksine “bu gece benim şovum var” dedirtiyor.
Bonuslar seri geliyor,
bağlantı kopmaz,
oyun yarıda kalmaz.
Yani vampir olsan,
Slotter’dan başkasına saldırmazsın.
Her Gece Aynı Değildir, Bazısı Altınla Parlar
Vampire Night öyle hoplayıp zıplayan bir oyun değil.
Sakin sakin başlıyor,
ama sonra…
Bam!
Ekranı patlatıyor.
Her kazanç sana bu geceyi unutma diyor.
Kimi zaman sessiz, kimi zaman coşkulu,
ama hep bir heyecan var içinde.
